Uyku… Anneliğin en zor görevlerinden biri sanırım uykusuzluk. Duygu kontrolleri, ek gıdaya geçişler bir şekilde ilk zaman tolere ediliyor da uykusuzluğa bir türlü çare bulamıyoruz. Zaten ilk anne olduktan sonra da bir daha o deliksiz, kaygısız uykuyu sanırım hiç uyumuyoruz. Her sese duyarlı, her harekete sinyal halinde…
Yenidoğan Bebek ve Uyku
Bir bebek ilk doğduğu gün hastanede hiç uyanmadan uyur neredeyse. Uyanık kaldığı dakikalar ile sınırlıdır. Bu anneleri öylesi bir yanıltır ki, hep böyle olacakmış gibi güle oynaya giderler evlerine. Sonraaaa bir 10 – 15 gün arasında bir süre geçmeye başlayınca ya gündüz uykusunda ya gece uykusunda ya da her ikisinde birlikte sorunlar ortaya çıkmaya başlar. Hem uyuma hem de uykuda kalmayı zorlukla sürdürür hale gelirler ki ikincisi anneleri daha çok zorlar. Omuzlarda gezen bebekler yatağa yatırılınca feryat figandır. Saatlerce verdiğiniz emek bir anda boşa gider. İşte bu süreç yaklaşık 3. Ayına kadar dış dünyaya uyum süreci de denilen aynı zamanda bebeğin içerde geçirmesi gerektiği bir zaman olduğu varsayımı ile Dünya da tamamladığı bir zaman zarfıdır. Bu nedenle ister kucağınızda taşıyın ister omuzunuzda ister göğsünüzde size yapışık gezsin. 3 ay hiç dokunmayın bebeğe. Zaten siz dokunsanız da o yine orayı isteyecektir. Kucağa alışmak gibi bir durum bu zamanlarda asla mümkün olmadığı gibi bu konuların ileride de geçerliliği olmadığını belirtmek isterim. Bu 3 ayda size en büyük yardımcı baby wearingler ve baba olacaktır. Çünkü babanın da geniş omuzları ve direk hissedilen kalp atışları ile bebeğiniz için 5 yıldızlı bir otel konforundadır. Bu zamanlarda hafifi hafif sallanmakta anne karnı hissini verdiğinden işinize yarayacaktır. Sallanmanın zararlarından bahsedilirken çocuğun gerçekten ciddi hasara uğrayabileceği şiddetli ayakta ya da elde sallanmalardan bahsediliyor. Onun dışında hareket halinde gibi sallanma ki ayakta olmasına hiç gerek yok, yenidoğanı tek elle bile tutabilirsiniz yavaş yavaş ritmik yürüyüş sallanması yeterli olacaktır.
Bebeklerde Uyku
Sakin tonda sizin sesinizi duyması bebeğinize iyi gelebilir. Ancak bu dönemde size en çok ihtiyaç duyacağı şey sizin gerçekten sakin olmanızdır. Sakin sesiniz değil sakin içiniz olmalıdır. Sizin ile simbiyotik bağ yani sanki hala içinizde yaşıyor ve tepkileri sizden alıyormuşçasına olan bebeğinizin huzuru için sizin ruhi durumunuz büyük önem taşır. Siz mutlu bebek mutlu, siz kızgın bebek kızgın. O yüzden bir sürü kaygı cümlesi ile gelen annenin çocuğunun uyumaması kaygısındandır, uyuma zorluğundan değil. Bilin ki sizin devamınız olan çocuk uzun bir müddetçe bu şekilde sizi hissedecek ve biz işte buna bağlanmanın aşamaları diyoruz. Hatta inanamayacaksınız belki ama sizin kolunuz ağrıdığında ağrı hissedecek bazen sizde onun fiziksel şikayetlerini hissedeceksiniz. E burda da bizim fiziksel bir çok şikayetin altında psikolojik sebepler yatıyor tezimiz çıkıyor ortaya.
İlk 3 ay sırnaşın bebeğinize, sevin, koklayın, kendinizi ona bırakın. Atın bir kenara tüm düşünceleri saf tertemiz olan yavrunuza duygularınız çağıl çağıl aksın. Bebeğiniz mışıl mışıl uyusun siz de hem kenara atarak rahatladığınız hem de bebeğinizin uyuması ile uyuyun yeniden doğmuşçasına.