‘’Kendime hakim olamıyorum, çocuğuma vuruyorum, dayanamıyorum alıyorum’’ sözlerinin altında yatan nedenler gerçekten değiştirilemez mi? İnsanoğlu kendini gerçekten durduramayacak kadar bu aciz mi acaba? Birçok konunun çözümsüzlüğü için sunduğumuz bahane genelde hep aynıdır. Durduramıyorum, yapamıyorum, gidemiyorum vs. vs.. Bütün bu bahanelerin altında yatan aslında irademizin kuvvetli olmaması ve onu güçlendirmek yerine onun kuvvetsizliğini kabul ederek kaldığımız yerden devam etmektir. Halbuki insanı insan yapan ve insana verilen en muhteşem güçlerden biri olan irade kavramı güçlendirilebilir ve ortaya çıkan bahaneler değiştirilebilir.
NEDİR BU İRADE ?
İrade sözlük anlamı olarak isteme gibi ifade edilse de aslında düşünce, duygu ve sonucunda oluşan davranışlarımızı kontrol etme ve yönlendirme gücü sağlayarak kendimizi kontrol etmemizi sağlayan ve halk arasında ahlak kası olarak ifade edilen güçtür. İrade kişiyi davranışa yönlendiren durumdur. Davranıştan önce gelse de irade sayesinde bir karar alınır ve durum gerçekleştirilir. Bu nedenle irademizin zayıf olması bizi istemediğimiz davranışlara sürükleyebilir. İradeniz ne kadar güçlü ise bilinçli karar verme gücünüz artmış olacaktır. Davranışlarımızdan sorumlu olduğumuzu bildiğimiz halde kendimizi kontrol edemeden yaptığımız her davranışın sonucu irade kavramına çıkar. İradeli olmak; İstenmeyen alışkanlıkları devam ettirme dürtüsünün önüne geçme becerisi olarak tanımlanabilir. Tembelliğin ve üşengeçliğin panzehiri olarak kullanılan irade kavramını bir kas gibi düşünürsek geliştirilebileceğini daha iyi anlarız.
İRADE ARAŞTIRMALARI
İrade ile ilgili yapılan bir araştırmada bakın ne sonuç ortaya çıkıyor. 1960’lı yıllarda sosyolog Walter Mischel “Çocukların anlık tatminlere karşı koyabilmesi” konulu bir araştırma ile karşımıza çıkıyor. Deneye katılan çocuklara bir şekerlemeyi şimdi yiyebilme veya 15 dakika oturup bekleyerek iki şekerleme yiyebilme seçeneği sunuyor. Çocuklardan bazıları beklemekte zorlanarak, hemen önlerine konan şekerlemeyi yiyor. Kimileri ise zorlansa da 15 dakikayı tamamlayarak ve bekleyerek iki şekerlemeyi de aldılar. Seneler sonra aynı çocukların yetişkin hayatlarına bakıldığında bekleyebilen, anlık tatmine karşı koyabilenlerin daha sağlıklı, mutlu ve varlıklı yetişkinler olduğu gözlendi. Kendini kontrol etme becerisi ve irade gücü düşük olanların ise akademik olarak daha gerilerde kaldıkları, kilo fazlası sorunu yaşadıkları, alkol-madde bağımlılığına yatkın oldukları ve ilişki sürdürebilmekte zorluk çektikleri ve genelde boşanmış bireyler oldukları belirlendi.
O zaman irade zihinsel ve yaşamsal anlamda başarıya giden basamaktır. Ödül ve ceza kavramlarına karşı olmamızın en büyük sebebi insanın kendi iradesini geliştirerek öz disiplinini sağlaması sonucuna ulaşmaktır. Karşı karşıya kaldığınız her durumda dışardan sizi yönlendirme ve sizin adına karar vermesi için birilerine ihtiyaç duymadan kendinizi kontrol etme gücünün gelişmesi ana amacımız olmalıdır. İşte o zaman bahaneler ortadan kalkacak, vuramıyorum, durduramıyorum gibi sözcükler lugatınızdan yok olup gidecektir. Eğer sizin irade kasınız güçlü değil ise ve siz bu kası güçlendirmek adına egzersiz yapmazsanız okuduklarınız, yazdıklarınız ya da yaşadıklarınızın hiçbiri sizi değiştirmeye yeterli bir güç teşkil etmeyecektir.